Keşifler Çağı, insanlığın tarihinde büyük önem taşıyan bir dönemdir. 15. ve 17. yüzyıllar arasında Avrupa'da gerçekleşen bu dönemde, denizcilik teknolojilerindeki gelişmeler ve keşifler, dünyanın farklı bölgelerine olan ilgiyi artırdı. Bu çağın en önemli özelliği, keşfedilmemiş toprakları, yeni deniz yollarını ve farklı kültürleri keşfetme arzusuydu.

Keşifler Çağı'nın en önemli olaylarından biri Kristof Kolomb'un 1492 yılında Amerika kıtasını "keşfetmesi" oldu, fakat bu kıtalar zaten yerli halkları tarafından iskan edilmişti. Keşifler Çağı, aynı zamanda Vasco da Gama'nın Hint Okyanusu'nu aşarak Hindistan'a ulaşması, Ferdinand Magellan'ın dünyayı çevreleyen ilk seferi gibi denizcilik tarihine damgasını vuran olayları içerir.

Bu dönemdeki keşifler, kültürel etkileşimleri ve ticareti de artırdı. Farklı kültürler arasında yeni ürünler, fikirler ve teknolojilerin yayılmasına yol açtı. Ticaret yolları genişledikçe Avrupa, Asya ve Afrika arasında canlı bir ticaret ağı oluştu. Bu, tarihsel olarak "İpek Yolu" olarak adlandırılan ticaret yollarının yeniden canlandırılması anlamına gelir.

Ancak Keşifler Çağı aynı zamanda sömürü, çatışma ve hastalıkların da yayılmasına neden oldu. Yeni topraklarda yaşayan yerli halklar, Avrupalı kolonicilerin egemenliği altına girdi ve bazı bölgelerde neredeyse yok olma noktasına geldi.

Sonuç olarak, Keşifler Çağı dünyanın coğrafi ve kültürel olarak daha fazla keşfedilmesine olanak sağlayan bir dönemdi. Bu dönemdeki keşifler, insanlığın tarihini şekillendiren önemli olaylardan biridir ve günümüzdeki küresel bağlantıların temellerini atmıştır.